Dijital dünyada Google’ın hâkimiyeti artık yadsınamaz bir gerçek. İnternette arama yaparken, reklamcılıkta, hatta tarayıcı kullanımında bile Google’ın izlerini görmek mümkün. Ancak, bu durum her zaman rekabetin lehine değil. ABD Adalet Bakanlığı ve bazı Eyalet Başsavcıları, Google’ın tekelci uygulamalarıyla piyasayı kontrol ettiğini ve bunun rekabete zarar verdiğini savunarak bir antitröst davası açtı.
Ve işte şimdi, bu davanın seyri değişebilir! Davacılar, mahkemeye Google’ın gücünü dizginlemek için önerilen nihai bir karar sundu. Eğer mahkeme bu önerileri dikkate alırsa, Google’ın reklamcılık, arama motoru ve tarayıcı alanlarında büyük değişikliklere gitmesi gerekecek.
Peki, bu öneriler neler? Gerçekten Google’ı sarsacak kadar güçlü mü? Gelin birlikte inceleyelim!
Google’ın Hakimiyetini Sarsmak İçin 4 Öneri
ABD Adalet Bakanlığı’nın sunduğu belgede, Google’ın rekabeti engelleyici uygulamalarına son vermesi için dört temel yol öneriliyor.
Chrome Tarayıcısı Google’dan Ayrılabilir!
Evet, belki de en radikal öneri bu! Google’ın Chrome tarayıcısını ayrı bir şirket olarak yapılandırması veya satması gerektiği belirtiliyor.
Bunun neden önemli olduğunu anlamak için Chrome’un gücünü göz önünde bulundurmalıyız. Chrome, dünya genelinde en çok kullanılan tarayıcı ve Google’ın reklam ve arama hizmetleriyle entegre çalışıyor.
Yani Google, Chrome üzerinden kendi arama motorunu varsayılan yapabiliyor, kullanıcı verilerini toplayabiliyor ve rakiplerine karşı avantaj sağlayabiliyor.
Eğer Chrome, Google’dan ayrılırsa:
- Google’ın tarayıcı üzerinden kullanıcı verisi toplama gücü azalır.
- Diğer arama motorları için daha adil bir rekabet ortamı doğar.
- Google, tarayıcı pazarında artık tek başına söz sahibi olamaz.
Google’ın bunu kabul etmesi elbette kolay olmayacak ama mahkeme kararıyla zorunlu hale gelirse, bu dijital dünyada büyük bir kırılma yaratabilir!
Google, Apple ile Olan Özel Anlaşmalarını Kısıtlamalı!
Google’ın arama motorunu varsayılan hale getirmek için Apple’a milyarlarca dolar ödediğini biliyor muydunuz?
İşte Adalet Bakanlığı’nın ikinci önerisi tam olarak bu noktaya odaklanıyor. Google, Safari gibi popüler tarayıcılarda varsayılan arama motoru olmak için Apple’a ciddi ödemeler yapıyor. Bu da rakip arama motorlarının kullanıcılarla organik şekilde buluşmasını engelliyor.
Eğer bu özel anlaşmalar sınırlandırılırsa:
- Apple, Bing veya DuckDuckGo gibi alternatifleri sunabilir.
- Kullanıcılar, sadece Google’a bağımlı kalmaz.
- Google, yalnızca ödeme yaparak üstünlük sağlama avantajını kaybeder.
Özetle, Google artık “Ben Apple’a ödeme yaparım, kullanıcıları kaparım” diyemeyecek! Rekabetin yeniden şekillenmesi için büyük bir adım olabilir.
Google’ın Kendi Ürünlerini Öne Çıkarması Engellenmeli!
Google’da bir ürün arattığınızda neden hep Google’ın kendi hizmetleri en üstte çıkıyor? Çünkü Google arama sonuçlarını kendi lehine manipüle ediyor.
Örneğin:
- Google Haritalar yerine alternatif harita uygulamalarını bulmak zor.
- Google Flights, Skyscanner veya Momondo gibi bağımsız sitelerin önünde yer alıyor.
- Google Shopping, diğer e-ticaret sitelerinden daha fazla öne çıkıyor.
Adalet Bakanlığı’nın önerisine göre Google’ın arama sonuçlarında tarafsız olması gerekiyor. Yani, Google kendi hizmetlerini diğerlerinden daha ön planda göstermemeli.
Bu gerçekleşirse:
- Rakip hizmetler daha fazla görünür olur.
- Kullanıcılar daha geniş seçeneklere ulaşabilir.
- Google’ın arama sonuçları daha adil bir şekilde sıralanır.
Bu madde, belki de Google’ın en çok karşı çıkacağı düzenlemelerden biri. Çünkü Google, sadece reklam gelirleriyle değil, kendi servislerini daha fazla kullanıma sokarak da büyüyor. Eğer mahkeme bu kararı uygularsa, Google’ın gücü ciddi şekilde sınırlandırılabilir!
Google Reklamcılıkta Daha Şeffaf Olmalı!
Google’ın en büyük gelir kaynağı reklamcılık. Ancak reklamcılık sektöründe de büyük bir şeffaflık sorunu var.
Örneğin, reklamverenler Google Ads üzerinden verdikleri tekliflerin nasıl işlendiğini tam olarak bilemiyorlar. Google’ın algoritmaları bir kara kutu gibi çalışıyor ve kimin, neden daha fazla ödediği şeffaf değil.
Adalet Bakanlığı’nın önerisi, Google’ın reklam süreçlerinde daha fazla açıklık getirmesi gerektiğini söylüyor. Önerilen bazı önlemler şöyle:
- Google, her ay reklam açık artırmalarının nasıl işlediğine dair rapor sunmalı.
- Reklamverenlerin verilere gerçek zamanlı erişimi sağlanmalı.
- Google, reklam performansına dair şeffaf raporlar sunmalı.
Bu düzenleme kabul edilirse, reklamverenler Google’a bağımlı kalmadan daha bilinçli hareket edebilir ve rekabet daha adil hale gelebilir.
Google Bu Hamlelere Karşı Ne Yapacak?
Şimdi en büyük soru şu: Google bu önerilere nasıl tepki verecek?
- Kendi savunmalarını güçlendirecek ve mahkemeye karşı çıkacak.
- Bazı önerileri kabul edip, diğerlerini yumuşatmaya çalışacak.
- Teknolojik altyapısını değiştirerek, rekabeti sürdürülebilir hale getirdiğini iddia edecek.
Ancak Google’ın tekel gücünü korumak için büyük bir savaş vereceği kesin. Çünkü bu düzenlemeler gerçekleşirse, şirket reklam gelirlerinde büyük bir düşüş yaşayabilir ve pazardaki hâkimiyeti sarsılabilir.
Dijital Dünyada Yeni Bir Dönem Başlıyor!
Bu dava, sadece Google’ı değil, tüm internet ekosistemini etkileyebilecek kadar büyük. Eğer mahkeme, Adalet Bakanlığı’nın sunduğu önerileri uygularsa:
- Google’ın tekeli kırılabilir.
- Rakip şirketler için daha adil bir rekabet ortamı doğar.
- Kullanıcılar daha fazla seçenek ve şeffaflık elde eder.
Ancak Google’ın bu süreci kolay kolay kabullenmeyeceği açık. Önümüzdeki dönemde Google’ın savunması, mahkemenin vereceği karar ve dijital dünyanın nasıl şekilleneceği büyük bir merak konusu olacak. Ben Menekşe Öztürk, devamı için takipte kalın!